Evlilikte yapılan hatalar
Evlilik tek başına yaşamaya alışmış olanlar kadar ailesinin yanından ayrılmayanlar için de zor bir süreçtir başka birisiyle birlikte aynı evi paylaşmak.
Yaşamımıza yön veren, seçimlerimizi belirleyen alışkanlıklarımız uzun yıllar doyunca şekillendiği için değiştirilmesi sanıldığı kadar kolay olmaz. Bizim toplumumuzda istisnalar dışında evlilik öncesi dönemde birlikteyaşama imkânı olmadığından; düğünden sonraki günün sabahı, çiftler için zor bir sınavın başlangıcı gibidir.
Evliliğe yüklenen anlam her birey için farklıdır. Olması gereken; bir arada olarak mutluluğu çoğaltmak, bir yuva kurmak, dünyaya çocuk getirmek için koşulları sağlamak olmalıdır. Ancak; kadının ekonomik özgürlüğünün olmadığı durumlarda baba evindeki baskıdan kurtulmak için seçici olmadan karşılarına çıkan ilk fırsatı değerlendirmek için evlenenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur maalesef.
Erkek için de benzer nedenler olabilir. Babasının baskın olduğu aile yapısından uzaklaşıp kendi reisliğini ilan edebilmek için bir an önce evlenme kararı verebilir delikanlılar. Toplumsal baskı da askerliğini yapan gencin bir an önce baş göz edilmesi yönünde olunca hızlı bir süreçten sonra evlilik akdi gerçekleşir.
Özellikle kadınların evde kalma korkusuyla, yirmili yaşlarının sonuna doğru verdikleri sağlıksız bir kararla; aslında yaşam görüşleri birbirine hiç uymayacak birinin teklifine evet demeleri olasıdır. Erkekler için de kırklı yaşların yaklaşması benzer bir sonuca yol açabilir.
Evlilik sırasında yapılan hatalar
Birbirlerini sevdikleri için evlenen çiftler, önceki yaşamlarındaki bireysel alışkanlıklarından vazgeçmek, eşlerinin ailelerini ve arkadaşlarını kabullenme konusunda sorun yaşayabilirler. Zamanla, sevgi ile aşılacak bu durumlar, evliliğin daha sağlam bir zemine oturmasını sağlayacaktır.
Zorunluluklar nedeniyle gerçekleşen evliliklerde ise durum karışıktır. Can kurtaran olarak görülen eş pozisyonunun farkına varırsa eşitsizlik ve tahakküm ortaya çıkabilir. Boşanma ve eskiden yaşadığı yere ve düzene dönme korkusu istemediği şeyleri yapmaya, katlanmaya, yaşam kalitesini düşürmeye neden olabilir.
Ortak çıkmazlar
Evlilik sanatını icra edebilmenin en önemli koşulu karşılıklı sevgidir. Bunun dışındaki nedenlerle evlenen çiftlerin şu sorunlardan en az birini yaşayacakları muhakkaktır:
Eşlerin birbirlerini başka çiftlerle kıyaslamaları
Birlikte vakit geçirecek uğraşılar bulamamaları ve cinselliği sevgi ile yaşamadıkları için bir taraf için eziyet haline gelmesi.
Olaylara kendi pencerelerinden baktıkları için empati kuramamaları, her olayda kendilerini haklı görmeleri.
Eşlerinin ailelerine ve arkadaşlarına karşı düşmanca bir tutum oluşturmaları.
Yapılan en ufak bir hatayı bile büyütmeleri, her fırsatta hatırlatmaları.
Sorumlulukların adil olarak dağılamaması. Bu nedenle bir tarafın aşırı yıpranması ve yaşam kalitesinin düşmesi.
Birbirlerinin özel yaşamları olabileceğini kabul etmemeleri; özel zevklerine vakit ayırmalarına izin vermemeleri.
Karşılıklı olarak söylemleri ile eylemlerinin tutarsız olması. bugün söylediklerinin tam tersini yarın yapmaları.
Bir aradayken başka, toplum içindeyken başka davranmaları.
Ne yapmalı
Zorunluluklarla başlayan ilişkiler nadiren sağlıklı bir yola girer. Ancak; karşılıklı sevgi, saygı ve empati kurulur ve ortak çıkmazlara dikkat edilirse yürütülmeleri olanaklıdır. Bu zor süreç bir tarafın aşırı gayreti ve olgunluğu ile aşılabilir.
Bireyler evlenme kararını almadan önce şu sorulara dürüstçe cevap verebiliyorsa nikâhtan sonra karşılarına çıkabilecek her türlü sorunun üstesinden gelmeye de hazırdırlar:
Onu seviyor muyum? O beni seviyor mu?
Kusurları ve doğrularıyla birlikte kabul ediyor muyum?
Çocuklarımın babası/annesi olacak doğru insanı buldum mu?
Onun ailesini ve arkadaşlarını benimsiyor muyum?
Benim aileme ve arkadaşlarıma yaklaşımı dostça ve yapıcı mı?
İkimiz de evlenmek istiyor muyuz? Yoksa bu birimizin isteği ve diğerimiz sadece ona uyuyor mu?
Ekonomik gücümüz evliliği sürdürmemiz ve çocuklarımız için yeterli miyiz?
Evlenmiş olmak için mi evleniyoruz; yoksa birlikte bir yuva kurmak ve biz olmak için mi?
Soruları dürüstçe cevaplarken içinizde kuşkular oluşuyorsa; yaşamınızın en önemli adımlarından birini atmadan önce bir daha düşünmelisiniz.
Evliyseniz ve aynı soruları kendinize sorduğunuzda tereddüt ediyorsanız çocuk sahibi olmadan önce bir değil iki defa düşünmenizde yarar var.
Doğru insanla, doğru zamanda, özgür iradenizle, hiçbir baskı altında kalmadan; sevgi, saygı ve empatinin egemen olduğu bir evliliğe adım attığınızdan eminseniz daha fazla düşünmenize gerek yok. El ele tutuşun ve bir an önce nikah işlemlerine başlayın.
Kaynak/pembenar