Selülit nedir? Nedenleri? Tedavileri

Selülit şişman ya da zayıf ayrımı yapmaksızın, özellikle ergenlik döneminden itibaren hormonal değişikliklerin etkisiyle her yaş grubunda ortaya çıkan yağ hücrelerinin deformasyonuyla ilgili estetik bir sorunu. Farklı yaş gruplarındaki bayanların yüzde 90’ının bu problemden şikayetçi olduğunu göz önüne alacak olursak selülitin pek çok bayanın ortak sorunu olduğunu söyleyebiliriz.

SELÜLİTİN OLUŞUMU
Yaz aylarında birçok bayana gönül rahatlığıyla mayo giymeyi problem haline dönüştüren selülitin oluşumu kişiden kişiye farlılıklar gösteriyor.

Selülit daha çok ergenlik, hamilelik ve menapoz gibi hormonların daha çok değişime uğradığı dönemlerde ortaya çıkıyor olmasına rağmen, kişinin genetik yapısı, metabolizma hızı, dolaşım sistemi, sindirim ve boşaltımda yaşadığı sorunlar, doğum kontrol hapları, alınan hormon ilaçları, dengesiz ve düzensiz beslenme, aşırı hareketsizlik, stres, sigara ve alkol tüketimi de selülit oluşumunda etken faktörler.

KADINLARIN YÜZDE 90’I SELÜLİTLİ
Dünyadaki kadınların yüzde 90’ı selülitli. Bu illeti başımıza saran, daha doğrusu ilk kez tanımını yapan, Fransız doktorlar. 1920’lerin başında keşfetmişler.
Birkaç yıl öncesine kadar fast-food, hormonlu, bol kimyasal maddeler içeren gıdaların, hava kirliliğinin, kısacası modern yaşam biçiminin bir yan etkisi olduğu sanılıyordu. Şimdilerde tam da öyle olmadığı ortaya çıktı. Rönesans döneminin resimleri dikkatlice incelendiğinde kadınların kalçalarında da köy peyniri görünümlü cilt dikkati çekiyor.

SELÜLİT NEDİR?
Tıptaki adı hidrolipodistrofi olan selülit, derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun bağ dokular arasında sıkışması sonucunda derinin üst kısmının portakal kabuğu görüntüsü alması olarak tanımlanıyor. Ciddi bir problem olan selülit, sanılanın aksine ‘ sadece kilolu bayanlarda görülmez. Zayıf ya da şişman her kadının korkulu rüyası olan selülit, daha çok bayanların kalça, basen, dizin ve bileğin iç kısımları, baldırların arkası ve üst bacak bölgelerinde yoğunlaşıyor.

KİMLERDE OLUŞUR?
En önemli şey genler. Eğer anneniz de varsa sizde de olur. Sigara içen kadınlarda içmeyenlere göre daha belirgin, çünkü sigara cildin esnekliğini azaltıyor.

ZAYIFLIK AVANTAJ MI?
Maalesef ince ve formda olmak selülitten korumuyor. Ancak kilolu kadınlarda görüntü çok daha vahim olabiliyor.

SELÜLİT NEDENLERİ:
Selülit oluşumunun birçok farklı nedeni var. Bunlar arasında genetik faktörü, hormonal nedenleri, beslenme şeklini, spor yapmamayı ve cildin kendi fiziksel yapısını sayabiliriz.

Hormonal nedenler: Son zamanlarda yapılan araştırmalar, kadınların östrojen hormonu miktarındaki artışın selüliti çoğalttığını ortaya koyuyor. Cilt ve vücut sağlığı için gerekli olan bir takım hormonlar ve kimyasal maddelerin miktarındaki değişiklikten dolayı hücre aralığında normalin üstünde su birikmeye başlar. Bu birikme aşırı boyutlara vardığında cildin görünümünde de bir takım değişiklikler meydana gelir. Dolayısıyla selülit hormonlarla doğrudan etkilidir.

Beslenme: Tek yönlü ve sağlıksız beslenme selülitin ana nedenlerinden biri. Genellikle çalışan toplumlardaki kadınlarda görülen selülit, bayanların fast food ve hazır gıdalara olan eğilimiyle doğrudan ilişkili. Hayvansal yağlar, tuz, şeker, kola ve kahve gibi yiyecek ve içecekler de yağ hücrelerini şişirerek, buralarda ödem yapmakta ve selülit oluşmasına neden olmakta.

Sigara ve alkol: Sigara ve alkol kullanan bayanlarda selülit görülme oranı kullanmayanlara oranla bir hayli yüksek.

Duruş: Yüksek topuklu ayakkabılar giymek, yanlış yürümek ve yanlış oturmak da selülitin nedenleri arasında sayılabilir. Yüksek topuklu ayakkabılardan dolayı kan dolaşımındaki bozukluk zamanla cildin iyi beslenememesine dolayısıyla da selülit oluşmasına sebep olur.

Spor yapmamak: Spor yapmamaktan dolayı vücut yeterince yağ yakamaz. Zamanla derinin altındaki yağ dokusu şişerek yağın depolanmasına neden olur. Bu sebeple de cilt yüzeyinde çirkin bir görüntü oluşur.

SELÜLİT TEDAVİLERİ
Selülit tedavisinde gelişen teknoloji sayesinde her geçen gün daha önemli adımlar atılıyor. Bu yöntemlerin en başında mezoterapi ve liposuction geliyor. Öyle ki bu yöntemler sayesinde çok ileri derecedeki selülitler bile kolaylıkla tedavi edilebiliyor.

Mezoterapi: 2 veya 4 mm’lik özel iğneler ve bir enjektör yardımıyla cildin orta tabakasına yağ eritici bir karışım enjekte ediliyor. Bu maddeler selülitli bölgeye doğrudan etki yapıp ve vücut tarafından kullanılmayan yağ hücrelerini parçalayarak organizma tarafından tekrar kullanılabilir yağ durumuna getirir.

Akupunktur: Vücudun çeşitli kilit noktalarına iğneler yardımıyla ulaşıp su ve yağ hücrelerini harekete geçirerek yok etme yöntemi.

Ozon terapi: Yağ hücrelerini oksijen ile temizleyerek, yağların yakılmasını amaçlayan bir yöntem. Selülitli bölgeye uygulanan buhar banyosu sayesinde oksijen alt tabakaya kadar ulaşır ve kan dolaşımını hızlandırır.

Lazer terapi:Selülitli bölgeler üzerine uygulanan lazer ile, kan dolaşımı hızlandırılır ve hareketsiz bölgeler harekete geçirilir.

Ultrason: Derinin altına doğru inilerek yağ hücrelerini parçalamayı sağlayan bir yöntem. Sadece selülitli bölgelerde değil küçük yağların tedavisinde de etkili. Bu yöntemle selüliti parçalaması veya depolarını azaltması sağlanır.

Basınç tedavisi: Hava basıncı ile kan ve lenf dolaşımını harekte geçiren bu yöntem, selülit tedavisinde çok etkili. Bir güzellik uzmanı ya da estetisyen tarafından uygulanan basınç tedavisi, kişiye özel programla birlikte uygulanır.

Lipoelektro: Çok ince ve uzun iğneler yardımıyla yapılan bu tedavide, elektro ile selülitli bölgelerdeki yağlar parçalanarak boşaltılmaya çalışılır.

Liposuction: 1-2 saatlik lokal anestezi ile uygulanan liposuction’da, belirlenen bölgelerdeki yağlar vakumla ya da şırıngalar yardımıyla çekilir. Liposuction özellikle bölgesel zayıflılama ve selülit tedavisinde kullanılır.

Kozmetik çözümler: Doğrudan doğruya yağ hücrelerini harekete geçiren ve hücrelerin içini boşaltmayı sağlayan antiselülit kremleri de, selülitle karşı girişilen kişisel savaşta önemli rol oynar. Düzenli kullanıldıkları takdirde ciddi düzelmeler sağlarlar.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.